LATFF, Los Angeles’ta bulunan sinemaya gönül vermiş bir grup
gönüllü gencin girişimiyle başlayan ve her geçen yıl daha ileriye taşıdıkları
bir festival.
Program, resmi açılış öncesi 4 Mart akşamı finalist olan tüm kısa filmlerin
yönetmenlerinin ve LATFF Ekibi’nin katılımıyla Santa Monica’da güzel bir İtalyan Restoran’ında yenen tanışma
yemeği ile başladı. Çok güzel geçen
yemeğin ardından finalistlerin çoğunun Los Angeles’a o gün ve uzun bir yolculukla
gelmelerinden ötürü yorgun olmaları nedeniyle konakladığımız LAX Hilton
Oteli’ne dönmemizle bitti.
5 Mart sabahı grupça festival ekibinin daha önce tüm
finalistlerden istediği Oscar 2014 tahminleri değerlendirmesini yapmak üzere bu
yıl University of Southern California’nın (USC) ev sahipliğinde ilki
düzenlenecek LATFF Akademi’nin yer
alacağı School of Cinematic Arts‘a gittik. Çok sıcak bir şekilde karşılandık.
Bir önceki akşam yemeğinde tanışma fırsatı bulamadığımız diğer LATFF gönüllü
ekibi ile de tanıştık. Toplantının en güzel bölümlerinden biri toplantının
moderatörü olan ve LA’da doktora yapan sevgili Şebnem’in tüm katılımcılara sorduğu
ve cevabını ve nedenini almadan bırakmadığı “en sevmediğin film ve nedeni”
sorusu oldu. Hepimiz genelde en beğendiğimiz filmler ve yönetmenler üzerine
yoğunlaştığımız için soruya cevap vermekte zorlandık. Bu eğlenceli girişten
sonra hemen Oscar değerlendirmelerine geçtik. Benim için günün sürprizi Oscar
tahminlerinde en yüksek tahmini
tutturmam oldu. Hem filmleri izlemiş olmak hem de çalışma arkadaşım
Gözde Sukmenyıldız’la yaptığımız hararetli tartışmaların güzel bir sonucu oldu.
Öğleden sonrayı Universal Studio’da geçirdik. Özellikle
platoların bulunduğu alanda yaptığımız tur sinema adına oldukça etkileyiciydi. Bu kadar hazır ve gerçekten ayırt
edilemeyecek setlerin ve teknolojik olanakların elinin altında olmasını hangi
sinemacı istemez.
Universal Studio’da geçirdiğimz güzel zaman sonrası hep
birlikte akşam yemeği için Pasadena’daki Cheesecake Factory’e gittik.
Cheesecake Factory benim LA’ye daha önceki gelişimde en çok yemek yediğim ve
chessecakeleri dışında yemekleri de muhteşem bir yer olduğu için tam bir
nostalji oldu. Yemekler her zamanki gibi muhteşemdi. Yemeğin büyük bölümü
tahmin edilebileceği gibi sinema sohbetleriyle geçti.
Şimdi akşam ki açılış öncesi Saadet Işıl Aksoy ve Nadi
Sarıbacak’ın katılımlarıyla gerçekleşecek Oyuncu Gözüyle Sinema paneline gitmek üzere
yazıma ara veriyorum.
Çiğdem Topaloğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder