Los Angeles Türk Filmleri Festivali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Los Angeles Türk Filmleri Festivali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mart 2014 Cuma

Los Angeles Türk Filmleri Festivali Günlüğü - 5

Başladı başlayacak derken göz açıp kapayıncaya kadar festivalin kapanış günü geldi. Kapanış günü, akşamı ve ertesi gün İstanbul’a dönüş telaşesi nedeniyle maalesef festivalle ilgili kapanış blog yazımı biraz gecikmeli olarak ancak bugün yazabildim.
* LATFF'in facebook sayfasından alınmıştır.

Festivalin son gününde de yine oldukça hareketli ve yoğun bir programımız vardı. Los Angeles maratonunun bugüne denk gelmiş olması nedeniyle pek çok cadde ve sokak trafiğe kapatılmış olduğu için zaten yol çalışmaları nedeniyle feci olan Los Angeles trafiği daha da feci hale gelmişti. Güne ilk olarak bu yıl jüri başkanlığı görevini de üstlenen değerli yönetmen Reha Erdem toplantısı ile başladık. Toplantının arkasından USC Sinema Okulu öğrencilerinin ödüllü kısa filmlerinden bir seçki izleyeceğimiz için bugünün programının tamamı Egyptian Theatre’daydı. Reha Erdem’le öncelikle yönetmenlik, yönetmenlik vizyonu, yeni bir projeyi geliştirirken nelerden etkilendiği gibi konuların üzerinden geçtikten sonra ağırlıklı olarak kısa filmlerimiz hakkındaki görüşleri, bundan sonra yapmak istediklerimiz gibi daha bizlere ait konular ve kendisine özel olarak sormak istediğimiz sorular üzerine yoğunlaştık. Reha Erdem’in televizyonda birkaç söyleşisini izlemiş olmakla birlikte ilk kez böyle bir ortamı paylaşma olanağı buldum. Diğer konuşmacılarda olduğu gibi kendisi ile de çok samimi geçen bir sohbet  ortamını paylaştık. Havasından mı suyundan mı bilinmez ama biraz Amerika’da olmanın da konuşmacıların bu kadar  rahat ve açık olmalarına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. Aynı kişilerle olmamakla birlikte Türkiye’de benzeri konularda katıldığım söyleşi, panel vb. organizasyonlarda genelde insanlarda bir kasılma durumu ve ciddi bir samimiyetsizlik oluyor. LATFF boyunca bu duruma hiçbir söyleşide rastlamadım. Bu söyleşileri benim için bu kadar eşsiz kılan da sanırım bu durum oldu.

Reha Erdem söyleşisinin ardından LATFF Akademi programının sonuncu aktivitesi olan USC Sinema Okulu öğrencilerinin kısa filmlerinden oluşan bir seçkiyi izledik. Teknik olarak hepsi oldukça profesyonelce ve büyük ekiplerle  hazırlanmış projelerdi. Ancak genel olarak yarışmada yer alan kendi projelerimizle de mukayese  ettiğimde aralarında bariz bir fark gördüğümü söyleyemeyeceğim.

Film programının ardından hızlı bir şekilde kapanış gecesi için üzerlerimizi değiştirmek üzere otele döndük.Diğer katılımcı arkadaşlar üzerlerini değiştirdikten sonra festivalin kapanış filmi olan Reha Erdem’in Şarkı Söyleyen Kadınlar Filmini izlemek üzere tekrar Egyptian Theatre’a gittiler. Ben maalesef başka bir toplantıya katılmak durumunda olduğum için filmi izleme şansı bulamadım ama en kısa zamanda İstanbul’da izleyeceğim.

* LATFF'in facebook sayfasından alınmıştır.
Festivalin kapanış gecesi için misafirlerle birlikte hep beraber Egyptian Theatre’daki yerimizi aldık. Kısa bir kokteyl sonrası sinema salonuna geçtik ve Mete Horozoğlu’nun sunumuyla ödül töreni başladı. En iyi film ödülünü daha önce pek çok festivalde ödül alan benim de çok beğendiğim filmlerden biri olan sevgili Onur Yağız’ın Patika adlı filmi aldı. Seyirci ödülünü Nadim Güç’ün Yolculuk adlı filmi, jüri özel ödüllerini de sevgili Barış Çolak’ın Birlikte ve sevgili Cihan Sağlam’ın Kor adlı filmleri aldı. Genç sinemacı arkadaşlarımın hepsi çok güzel konuşmalar yaptılar. Genelde ben bizim sinemacıları konuşma özürlü bulduğum için bu genç arkadaşlarımın başı sonu belli, ne dedikleri anlaşılan konuşmalar yapmalarından ötürü çok mutlu oldum. Hepsinin başarılarının devamını diliyorum.
Gece LATFF Ekibi’nin düzenlediği güzel bir after party ile devam etti. Festivale emeği geçen, gönüllüsünden jüri üyesine, yönetmeninden oyuncusuna kadar herkes oradaydı.  Çok neşeli, bol sohbetli güzel bir after party oldu. Ama bence after party’e damgasını vuran o eşsiz lezetteki humustuJ.

Adet olduğu üzere acısıyla tatlısıyla diyerek bir festivali daha arkamızda bıraktık gibi jenerik cümleler kurarız ama bu festivalin bence geneli tatlıydı. İçeriği, özellikle genç sinemacıların vizyonuna kattıkları,
 Türk sinemasının gerek yakın döneme damgasını vuran ve festivallerde ülkemizi başarıyla temsil eden filmlerinin gerekse festivaller dışında vizyon şansı çok düşük olan kısa filmlerin seyirciyle buluşmasına olanak sağlamasıyla çok başarılı bir festivaldi. Bu yıl 3. sü düzenlenen bu genç festivalin sağlıklı şekilde ve başladığı gibi güzel başarılarla büyümesi ve daha nicelerinin düzenlenmesi için elimizden gelen desteği vermeliyiz.

Bu festivalin düzenlenmesine emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ve sevgilerimi iletiyorum.

Çiğdem Topaloğlu


10 Mart 2014 Pazartesi

Los Angeles Türk Filmleri Festivali Günlüğü - 4

Bugün (8 Mart) festivalin en heyecanlı günlerinden biriydi çünkü filmlerimiz ilk defa gösterilecekti.

Güne ilk olarak Derviş Zaim atölyesi ile başladık. Derviş Zaim 6 yıl önce New York Digital Film Akademi’de hocamdı. Aradan bu kadar zaman geçtikten ve farklı deneyimler kazandıktan sonra bazı şeylerin üzerinden tekrar geçmek ve onları farklı bir gözle algılamak benim açımdan çok faydalı oldu. Derviş Hoca yaptığı espriler ve verdiği örneklerle müthiş formundaydı.

Derviş Zaim Atölyesi’nden sonra Nebraska Filmi’nin yapımcısı Bone Fide şirketinin iki ortağından biri olan Ron Yerxa söyleşisi vardı. Büyük stüdyolarla çalışmak ile  bağımsız yapımları organize etmek ve olayın Amerika’daki işleyiş boyutu hakkında bu kadar deneyimli birinden bilgi almak inanılmaz faydalıydı. Ayrıca söyleşiyi daha da zevkli hale getiren Ron’un sorulara son derece samimi ve açıklıkla cevap vermesi oldu. Daha önce Londra’da katıldığım bir eğitimde King Speech filminin yapımcılarından Gareth Unwin ve senaristi  David Seidler ile tanışma, sohbet etme ve hatta gerçek Oscar’ı elime alma şansım olmuştu. Böylelikle bir kez de filmi 2014 Oscar ödüllerinde çeşitli dallarda aday bir yapımcı ile daha uzun ve detaylı bir söyleşiye katılma olanağı buldum.

Bu söyleşinin ardından günün en heyecanlı bölümü için jüri ve seyircilerle birlikte filmlerimizi izlemek üzere saat 4:00 gibi Egyptian Theatre’a gittik. Açılış gecesi altyazı ile ilgili yaşanan ufak sorun nedeniyle tüm finalist arkadaşlarda ufak da olsa bir tedirginlik vardı. İlk olarak progam alfebetik sıraya göre Avni Amca ile başladı. Heyecandan kalbim duracak gibiydi. Bir taraftan teknik bir sorun olmaması için dua ederken diğer taraftan ilk defa filmimizin Los Angeles’ta Hollywood’da bir sinemada gösterilmesinin mutluluğu içindeydim. Hem benim hem de diğer filmler hiçbir sorun yaşanmadan filmler gösterildi. Güzel bir gösterimin ardından LATFF 2014 röportajları için kamera karşına geçmek üzere dışarı çıktık.


Bu güzel festivalin hızla sonuna yaklaşıyoruz. Yarın festivalin büyük günü yani kapanış töreni.

Çiğdem Topaloğlu

9 Mart 2014 Pazar

Los Angeles Türk Filmleri Festivali Günlüğü - 3

Bugün (7 Mart) harika bir gündü. Güne ilk olarak USC”nin Motion Capture Laboratuvar’ını ziyaret ederek başladık. Yaklaşık iki saat oradaydık ve bozuntularının yöneticisi Eric’ten inanılmaz bilgiler öğrendik. Avatar filminin bazı sahnelerinin ve karakterlerinin nasıl dizayn edilip hayata geçirildiğini görmek müthiş bir tecrübeydi. Türkiye’de teknoloji ne zaman bu seviyeye gelir hiç bilmiyorum ama tek bildiğim dünyada çok hızlı ve  başarılı bir şekilde ilerlediği.

Günün 2. programı Yozgat Blues filminin yönetmeni Fazıl Coşkun ile söyleşiydi. Filmi daha önce iki kere izlediğim ve gala sonrası Fazıl Coşkun’la otelde uzun uzun sohbet ettiğim için söyleşi benim açımdan daha durağandı.





Günün 3. ve son programı hem USC senaryo profesörlerinden hem de Sundance senaryo laboratuvarı başkanı Howard Rodman ile yapılan söyleşiydi. Bu söyleşi de çok başarılı geçti. Howard Rodman sorularımızı içtenlikle cevaplamanın yanı sıra kendi yazım tarzı ile bizler için güzel bir örnek oldu.


Saat yaklaşık 16:00’da biten programın ardından hep beraber Venice Beach’e gidip ayaklarımızı okyanusa soktuk. Orada geçirdiğimiz kısa bir zaman sonrası aksam yemeği için  Santa Monica’ya Bubba Gump’a  gittik. Çok eğlenceli bir yemek oldu.


Yarın biz kısacılar için büyük gün çünkü filmlerimizin gösterimi olacak. Heyecanla bekliyoruz.
Çiğdem Topaloğlu

8 Mart 2014 Cumartesi

Los Angeles Türk Filmleri Festivali Günlüğü - 2

6 Mart gününe ilk olarak USC sinema okulunda düzenlenen Nadir Sarıbacak ve Saadet Işıl Aksoy'un  ayrı ayrın bölümler halinde katıldığı Oyuncu Gözüyle Sinema  söyleşileriyle başladık.

Soru cevap şeklinde düzenlenen söyleşi her iki oyuncunun da samimi cevapları nedeniyle çok keyifli geçti. Nadir Sarıbacak'ın  bugüne kadar  hemen hemen bütün oynadığı filmleri  ve farklı röportajlarını izlemiş olmama rağmen oyunculığa yaklaşımı konusundaki görüşlerini bu ortamda bizzat kendisinden duymaktan mutlu oldum. Böylece  her oynadığı karakteri nasıl bu denli gerçek yansıtabildiği konusunda daha derin bilgi sahibiyim. Ayrıca yönetmen- oyuncu ilişkisi konusunda  kendi deneyimleri üzerinden verdiği somut örnekleri de çok ışık tutucu buldum.  Bir gün birlikte bir projede çalışma fırsatımız olursa  bu bilgiler kesinlikle çok işime yarayacak :)

Saadet Işıl Aksoy genç oyuncular içinde farklı bir çizgide ilerlediğini düşündüğüm ama uzaktan tarz olarak biraz soğuk bulduğum bir oyuncuydu. Fakat bu söyleşi sonrası bambaşka, son derece sıcakkanlı ve paylaşımcı bir tarzı olduğunu görmek beni hem çok şaşırttı hem de mutlu etti. İzlediği yol ve çabaları nedeniyle başarısının tesadüf olmadığını çok net olarak gözlemleme olanağı buldum. Ayrıca uluslararası arenada var olma ve menejerlerle çalışma yöntemleri konusunda da kendisinin bugüne kadar yaşadığı ve söyleşide paylaştıkları sayesinde farklı bilgiler edindim.  Türk sinemasının bu yolda ilerleyecek oyunculara da çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir ülke sinemasının farklı coğrafyalarda tanınmasında yönetmenler ne kadar önemli rol oynasa da o ülkenin uluslararası arenada şöhret olan oyuncularının da bunda büyük katkıları olduğuna inanıyorum.

Güzel geçen bu sabah programı sonrası nihayet günün en heyecanlı bölümü olan Festivalin açılış programına geldik. Saat 6 itibariyle misafirler, biz finalistler ve festival katılımcıları kokteylle başlayan programa katılmak üzere Egyptian Teahtre'da yerlerimizi almaya başladık. Gece LATFF ekibinin ve gönüllülerinin sıcak karşılaması ile başladı. oldukça başarılı bir açık büfe ikramının arkasından kırmızı halı programımız başladı. Kırmızı halıda tüm finalistlerle tek tek röportajlar yapıldı. Bunlar daha sonra LATFF web sayfasında yayınlanacak.







Kırmızı halıyı takiben tüm misafirler ve katılımcılar festivalin açılış filmi olan Yozgat Blues'u izlemek üzere salona geçti. Gecenin sunuculuğunu Mete Horozoğlu yaptı. Film öncesi LATFF ekibinin festival için hazırladığı çok yaratıcı bulduğum ve müziklerini de aynı zamanda LATFF Yönetim Kurulu'unda bulunan değerli müzisyen Rahman Altın'ın yaptığı tanıtım filmini izledik.




Tanıtım filminin ardından film gösterimine geçildi. Altyazı konusunda yaşanan ufak bir teknik problem bu kadar emek verilen bir konu ile ilgili biraz moralleri bozsa da sorunun çözülmesi ardından filmin yönetmeni Fazıl Coşkun oyuncuları Ercan Kesal ve Nadir Sarıbacak ile yapılan söyleşi ile gece güzel bir şekilde sonlandı. Film hakkında farklı farklı yorumlar yapıldı. Genel olarak Fazıl Coşkun soruların çoğuna  detaylı ve doğru cevaplar verdi.


Ve gece son sorunun cevaplanması ile son buldu.

Çiğdem Topaloğlu

7 Mart 2014 Cuma

Los Angeles Türk Filmleri Festivali Günlüğü - 1

Geldi geliyor derken 3. Los Angeles Türk Filmleri Festivali’nin (LATFF 0214) açılış günü geldi. Bugün Hollywood’daki Egyptian Theatre’da festivalin resmi açılışı yapılacak. Avni Amca festivalde yarışan 10 kısa filmden bir tanesi. Ben de LATFF ile ilgili blog yazımıza bugünden itibaren başlıyorum. Saat farkı nedeniyle öncelikle son iki günün bir özetini yapacağım. Yarın da festivalin açılışında yaşadıklarımızla devam edeceğim.

LATFF, Los Angeles’ta bulunan sinemaya gönül vermiş bir grup gönüllü gencin girişimiyle başlayan ve her geçen yıl daha ileriye taşıdıkları bir festival. 

Program, resmi açılış öncesi 4 Mart akşamı  finalist olan tüm kısa filmlerin yönetmenlerinin ve LATFF Ekibi’nin katılımıyla Santa Monica’da  güzel bir İtalyan Restoran’ında yenen tanışma yemeği ile başladı.  Çok güzel geçen yemeğin ardından finalistlerin çoğunun Los Angeles’a o gün ve uzun bir yolculukla gelmelerinden ötürü yorgun olmaları nedeniyle konakladığımız LAX Hilton Oteli’ne dönmemizle bitti.

5 Mart sabahı grupça festival ekibinin daha önce tüm finalistlerden istediği Oscar 2014 tahminleri değerlendirmesini yapmak üzere bu yıl University of Southern California’nın (USC) ev sahipliğinde ilki düzenlenecek  LATFF Akademi’nin yer alacağı School of Cinematic Arts‘a gittik. Çok sıcak bir şekilde karşılandık. Bir önceki akşam yemeğinde tanışma fırsatı bulamadığımız diğer LATFF gönüllü ekibi ile de tanıştık. Toplantının en güzel bölümlerinden biri toplantının moderatörü olan ve LA’da doktora yapan sevgili Şebnem’in tüm katılımcılara sorduğu ve cevabını ve nedenini almadan bırakmadığı “en sevmediğin film ve nedeni” sorusu oldu. Hepimiz genelde en beğendiğimiz filmler ve yönetmenler üzerine yoğunlaştığımız için soruya cevap vermekte zorlandık. Bu eğlenceli girişten sonra hemen Oscar değerlendirmelerine geçtik. Benim için günün sürprizi Oscar tahminlerinde en yüksek tahmini  tutturmam oldu. Hem filmleri izlemiş olmak hem de çalışma arkadaşım Gözde Sukmenyıldız’la yaptığımız hararetli tartışmaların güzel bir sonucu oldu.

Öğleden sonrayı Universal Studio’da geçirdik. Özellikle platoların bulunduğu alanda yaptığımız tur sinema adına oldukça etkileyiciydi.  Bu kadar hazır ve gerçekten ayırt edilemeyecek setlerin ve teknolojik olanakların elinin altında olmasını hangi sinemacı istemez.

Universal Studio’da geçirdiğimz güzel zaman sonrası hep birlikte akşam yemeği için Pasadena’daki Cheesecake Factory’e gittik. Cheesecake Factory benim LA’ye daha önceki gelişimde en çok yemek yediğim ve chessecakeleri dışında yemekleri de muhteşem bir yer olduğu için tam bir nostalji oldu. Yemekler her zamanki gibi muhteşemdi. Yemeğin büyük bölümü tahmin edilebileceği gibi sinema sohbetleriyle geçti.

Festivaller özellikle de vizyon şansı olmayan kısa filmlerin seyirci ile buluşmasını sağlayan en önemli fırsat. Bu anlamda bugün başlayacak festivalin hepimiz için çok verimli, güzel ve başarılı geçmesini diliyorum.


Şimdi akşam ki açılış öncesi Saadet Işıl Aksoy ve Nadi Sarıbacak’ın katılımlarıyla gerçekleşecek Oyuncu Gözüyle Sinema  paneline gitmek üzere yazıma ara veriyorum.

Çiğdem Topaloğlu

3 Mart 2014 Pazartesi

Lavanta’dan Haberler!

Kısa kısa facebook sayfamızdan ve blogtan duyurduğumuz bizden haberleri derlediğimiz ve önümüzde neler olduğuna değindiğimiz bir yazı ile karşınızdayız.
  • Bugünlerde güzel bir heyecan yaşıyoruz. Sondan bir önceki kısa filmimiz “Avni Amca” Los Angeles Türk Filmleri Festivali’nde yarışıyor. Filmimizin yönetmeni Çiğdem Topaloğlu filmimizi temsil etmek üzere festival boyunca Los Angeles’ta olacak. Aynı zamanda bize Los Angeles’tan ve festivalden haberler verecek. Bu haberler önümüzde ki hafta bloğumuzda yer alacak.

  • Kültür Bakanlığı’ndan aldığımız destekle çektiğimiz son kısa filmimiz “Şaka Gibi”nin çekimlerini Ekim ayında tamamladık. Kurgusu, müziği, colorı derken bu tarihe kadar geldik. Çocuklara yönelik bir kısa film olan “Şaka Gibi” hakkında daha fazla bilgi ve fragmanını yakında ayrı bir yazı ile paylaşacağız. Şu an ilk defa bir kısa filmimiz için ingilizce seslendirme yaptırıyoruz. Filmimizin bir çocuk filmi olması ve ingilizce ile Türkiye dışında da daha geniş bir çocuk izleyiciye ulaşacağımızı düşündüğümüz için böyle bir alternatifi değerlendirmeye karar verdik. Nasıl bir sonuç çıkacağını biz de merekla bekliyoruz. J

  • Heyecanlı olduğumuz diğer bir konu ise Kültür Bakanlığı’ndan destekle gerçekleştirdiğimiz animasyon filmimiz “Yalnızlığın Dayanılmaz Ağırlığı”nın 10. Akbank Kısa Film Festivali’nde Canlandırma Bölümünde yarışıyor olması. 10-20 Mart 2014 tarihlerinde Akbank Sanat Merkezi’nde seyirci ile buluşacak olan festivali yakından takip edeceğiz. Festival hakkında bilgilere buradan ulaşabilirsiniz: http://www.akbanksanat.com/kisa-film-festivali/program/tarih

  •  Önümüzde ki günlerde Los Angeles’dan haberler dışında bloğumuzda kısa film hakkında daha fazla bilgi paylaşımında bulunmaya karar verdik. Deneyimlerimizi ve naçizane bildiklerimizi içeren bazı yazılar derledik. Bunları önümüzdeki haftalarda paylaşmaya başlayacağız. 

  • Bir de bir sürprizimiz var! Bir süredir hazırlıklarını yaptığımız ve ilk defa yapacağımız bir işe başlıyoruz. Ama şimdilik sürpriz yakında sizlerle paylaşacağız! J



Bizden haberler şimdilik bu kadar...

26 Şubat 2014 Çarşamba